29 Haziran 2011 Çarşamba

Gözlerinden Okunuyor


Dünden beri 4-5 kere durup durup bakmışımdır şu fotoğrafa. Tuhaf gelen bir şeyler vardı başta. Sonra farkettim ki olay Arda'nın gülüşüymüş. Fatih Terim konuşmasını yaparken yanda Sabri ve Ayhan'da sırıtıyor biraz ama Arda'daki bambaşka bir şey. Ben geçen sene hiçbir futbolcunun böyle güldüğünü görmedim. Özellikle kalması gitmesi sürekli sorun olan Arda'nın. Şu fotoğraf bile beni umutlandırmaya yetti.

Beni umutlandıran bu tablonun hep böyle devam etmesini diliyorum ancak ortalıkta sürekli huzur kaçırıcı haberler yer almakta. Fatih Terim ve yönetim arasında olan restleşmeler vs. Daha dün bir bugün iki. Umarım bu olayların içinde yer alan kişilerin şahsi egoları bu işin bu sinerjinin önüne geçmez ve tüm Galatasaray'lıların yüzü Arda gibi gülmeye başlar.

27 Haziran 2011 Pazartesi

Copa America A Haber'de


Arjantin'de 1-24 temmuz tarihleri arasında düzenlenecek olan Copa America maçları bu sene A Haber adlı kanaldan canlı olarak yayınlanacakmış. Haberle ilgili ayrıntılar aceto'da.

20 Haziran 2011 Pazartesi

Howard'ın Marca Ziyareti


İnsan biraz büyük gazete çıkartır. Broşür gibi durmuş Howard'ın elinde. Koca Marca'nın düştüğü hale bak...

Tomas Ujfalusi Foto-Bio







Sigma Olomouc
Hamburg
Fiorentina
Atletico Madrid
Galatasaray

16 Haziran 2011 Perşembe

Liverpool'da Artık Mavi


Formada logo da bile kırmızı yok gördüğüm kadarıyla.Ya da sadece logonun yanındaki alevler kırmızı. Merseyside'ın kırmızıları mavilerin diline düşecek gibi bu sene. Gerçeği ilk kurulduğundaki renkleri mavi - beyaz'mış Liverpool'un. Ona istinaden yapılmış olabilir.

15 Haziran 2011 Çarşamba

Yeter Ntvspor


Yavaş yavaş Hürriyet gazetesine yapılan boykot sırası bunlara da geliyor. Bir değil iki değil bu. Anlaşılan Shipp'in son saniye basketi yanlızca o turuncu çembere girmemiş!

Kuklaların Efendisi


Fenerasyon diyince bazıları kızıyor delleniyor. Olur mu öyle şey çekemiyorsunuz falan filan. Fenerasyon'un olduğunu maç içindeki ufak tefek hatalara dayanaraktan söylemiyorum ben. Federasyon istediği kadar kollasın Fener'i ama onların 17'de 16 yapmasını sağlayamazdı tek başına. Bir kere bunu ayırayım. Katkısı vardır yoktur, varsa ne derecedir bilinmez. Ama şu gerçek 1-2 maçta bile bunun etkisi gözlemlendiyse şampiyonluk hak ettiği yerde değil demektir

Geçen sezonu bir kenara bırakalım Federasyonda görevli olan Şekip Mosturoğlu şimdi Fenerbahçe yönetiminde. Tamam olabilir ama sen çıkıpta (G.Antep maçı sonrası) bu hakemler şampiyonu tayin edecek vs. gibi sözler edemezsin. Sorarlar adama sen federasyondayken böyle mi dönüyordu işler diye. Cidden bu işleri çok iyi biliyorsa Şekip Mosturoğlu evet dediği gibi oldu bu ligin şampiyonunu hakemler tayin etti.

Şimdi günümüze gelelim. Daha düne kadar Aziz Yıldırımdan izin alıp Fenerbahçe başkanı olmak isteyen bir adam Mehmet Ali Aydınlar. Önce voleyboldaki 2+1 kararını duyunca bir parladı desteğimi çekerim dedi sonra işe yaramyınca sustu sustu bu seferde federasyon başkanlığına adaylığını koydu. Adnan Polat'ın,Mehmet Helvacı'nın federasyon başkanlığına adaylığını koymasından farksız bir durum bu. Bir Allah'ın kuluda ses etmiyor. Aziz Yıldırım önce Göksel Gümüşdağ'ı aday göstertti sonra Aydınlar'a kaydı. Dünden beri de beyefendilerin kararıyla tek adayla seçime gidilsin kampanyası başlatıldı. Yakındır Göksel Gümüşdağ adaylıktan çekilir ve Mehmet Atalay'a ciddi olarak rakip olur Aydınlar.

Diyelim ki başkan oldu Mehmet Ali Aydınlar. Bu sefer her hakem hatasında laf dönüp dolaşıp hatta o kadar da dolaşmayıp direkt olarak Fenerbahçe'ye gelmeyecek mi? Var mı mesela Fenerbahçe'yle Federasyon'un arasının açılma ihtimali. Federasyonun tarafsız olma ihtimali var mı Aydınlar başkanlığında? Yok. İki kere iki dört eder bu kadar basit. Türk futbol tarihinde Ali Şen bile kurumlara bu kadar müdahele etmemiştir. İstediğini yapabileceğini düşünen olmayınca da yok istifa edip geri gelen yok kulüpler birliğinden istifa ederim diyen ve bunun gibi bir çok mantığa aykırı,herşeyi kendisi için olması gerektiğini düşünen bir başkan daha gelmemiştir Türk futboluna.

İşine bak artık sadece Aziz Yıldırım. Çek o ellerini Fenerbahçe dışındaki herşeyden.

13 Haziran 2011 Pazartesi

Aziz Palermo Veda Etti



37 yaşındaki golcü Martin Palermo futbolu bıraktı. Dün son kez La Bombanera'ya ayak basan futbolcu gözyaşlarına hakim olamadı. Yaşadığı her türlü zorluğa rağmen ne kadar yürekten oynadığını onu izleyen herkes farkedebiliyordu. Daha geçen sene bu yaşına rağmen,bir sürü yıldıza rağmen Arjantin'i kendi inatçılığı ve ustalığı sayeseinde Dünya Kupasına taşıdı.

"Burada çok şey kazandım. Taraftarların beni bu kadar etkileyebileceğini hiç hayal etmemiştim. Bu hayatım için tek olan anın güzelliğini yaşıyorum"

10 Haziran 2011 Cuma

Şimdi Neredeler | CM 03/04


Bir zamanlar gönülden inanıyorduk onların geleceğin yıldızları olacağına. Herşey ortadaydı genç yaşta 7-8 ortalamalar,gol krallıkları, takımı en büyük yapmalar vs. Hepsi onların marifetiydi. Ve bir de onları keşfeden büyük teknik direktör olan kendimizin. CM 03/04 serisinden bahsediyorum. Aklıma gelen ve o zamanlar takımıma kazandırdığım o yıldız adayları acaba şimdi neler yapıyor diye düşündüm ve bu yazıyı yazmaya karar verdim. Kimileri gerçekten birer yıldız oldular kimilerinin ise adı bile hiç duyulmadı. İşte o isimlerden bazıları:

Jose Julian de la Cuesta: Oyunda 21 yaşında ve hem sol bek hemde stoper olarak oynayabiliyordu. Eğer elinde tutabilirsen 10 sene arkana bile bakmazdın.Kolombiya'nın Nacional takımındaydı ve oradan İspanya'ya gitti. Cadiz ve Valladolid formaları giydikten sonra geçen seneden beri Albacete forması giyiyor.

Anatoli Todorov: Kendisi genellikle Alessio Cerci'nin partneri olmuştur benim takımlarımda. 18 yaşında ve Litex forması giyiyordu o zamanlar Bulgar oyuncu. Bazen sırf Cerci'yi gol krallığında geçmesin diye yedek oturttuğumda olmuştur. Şu an adını buraya yazmaktan üşendiğim bir takımda oynuyormuş. Ne golcüydü be!

Alexander Farnerud - Jan Kristiansen: Kanatlar bu iki isme emanetti. Farnerud Stuttgart'ta forma giyebilecek kadar kendini gösterdi.Şimdi Young Boys'a transfer olmuş. Kristiansen ise 2sene süren Nürnberg macerasından sonra 3 senedir ülkesinin takımlarından olan Brondby'de top koşturuyor.

Kim Kallström: Oyundaki hakkını veren nadir topçulardan. Oyunu 2 yönlü oynayabilen her takıma lazım biriydi ve bence hala öyle. O zamanlar Djugardens forması giyiyordu.Ordan Rennes'e ve oradan da hala bulunduğu Lyon'a transfer oldu. Son zamanlarda bilindiği üzere Galatasaray'la da ismi fazla anılıyor. Keşke gelse de bizim yıllar önce yaptığımız transfer geç te olsa gerçekleşse.

Maxim-Yury Tsigalko Kardeşler: Aldığım zaman ikisini de alıyordum Trabzonspor mantığı ile. Biri kaleci diğeri santrafordu. Yani iki kardeş bu kadar zıt olabilirdi. Biri leblebi gibi gol atıyordu diğeri ise gollere geçit vermiyordu. Şimdi ikiside Belarus takımlarında futbol hayatlarına devam ediyorlar.

Andres Iniesta: Bu ismi yazmamam olmaz. Kendisini 13-14 yaşında Şampiyonlar ligi maçında oynatmak zorunda kalarak keşfetmiştim. Zorunda kalmıştım çünkü o oyunda böyle önemli maçlarda takımın yarısı milli maç için ülkelerine gidebiliyordu. Oynattığım o maçta yanlış hatırlamıyorsam 2 gol atmıştı ve ondan sonra kadromda yer almıştı hep. Şimdi ise anlatmaya gerek yok. Bence her açıdan bakıldığından dünyanın 1 numaralı ortasaha oyuncusu.

Alessio Cerci: Kapanışı adamımla yapayım. Onu keşfetmem herkese olduğu gibi Roma'da değil Juventusla oyun oynarken oldu. Transfer bütçem yoktu ve bir tane yedek forvet lazımdı.Ben de bedavaya almıştım onu Roma'dan. Tamamen almış olmak için almıştım. Hatta sonra oyuna dahil olup Feyenoord'u alan Ricardo'ya kiralamıştım. Orada gol kralı olunca vazgeçilmezim olmuştu. Şimdi Fiorentina'da. Gerçekçi olmak gerekirse oda CM'nin şişirme yıldızı olmaktan öteye gidemedi.

Montella Catania'da


Roma'yı şampiyonlar Ligi'ne taşımayı başaramayan Vincenzo Montella Catania'nın yeni teknik direktörü oldu. Daha 37 yaşında olduğundan birgün yine Roma'ya gelebilir. Daha doğrusu gelmesini isterim çünkü zora düşünce 4-5 ayı kurtaran adam olmaktan çok daha fazlasını hak ediyor böyle isimler.Bkz Hagi,Bülent...

9 Haziran 2011 Perşembe

Yazım Hatası Değil Burası Türkiye


"Gençlerbirliği yeni teknik direktörü Giray Bulak ile olan sözleşmesini karşılıklı olarak fesh etti."

Ntvspor Altyazısı

8 Haziran 2011 Çarşamba

Udinese Calcio


Futbolla ilgili yazacak pek birşey yok sıralar. Bir sürü dedikodu vs. Bu arada blogun soyunma odasını doldurmakta fayda var. İtalyan tasarım markası lotto'dan Udinese için harika bir ayakkabı. İlgilenenler için şu günlerde limango'da satışta.

Tafo Çogüzel


Yeni kaleci antrenörümüz Taffarel'den inciler:

-Kötü dönemin sebebi ambiyans eksikliğiydi. Takım ambiansı her şeyden önemli, UEFA şampiyonu takımın arkadaşlığı incelenmeli.

-Muslera çok iyi bir kaleci. Birçok isim üstünde çalışıyoruz. En iyi seçimi yapacağımıza inanıyorum.

-Transferde çok sakin olmalıyız. Florya'da devamlı toplantı yapıyoruz futbolcu kasetleri izleyip, transferi konuşuyoruz. Gelecek oyuncular Fatih Terim'in istediği takım ruhuna sahip olmalı.